Evlilik / Mal Rejimi Sözleşmesi | Avukat Yasemin Aslanbay

Evlilik / Mal Rejimi Sözleşmesi

Evlilik / Mal Rejimi Sözleşmesi

Evlilik / Mal Rejimi Sözleşmesi, eşlerin evlilik sürecinde ve boşanma halinde mal paylaşımına dair haklarını önceden belirlemelerini sağlayan yasal bir anlaşmadır. Türk Medeni Kanunu’na göre çiftler, edinilmiş mallara katılma, mal ayrılığı, mal ortaklığı veya paylaşmalı mal ayrılığı rejimlerinden birini seçerek, gelecekte doğabilecek hukuki ihtilafları önleyebilirler. Noter huzurunda yapılan bu sözleşme, tarafların maddi haklarını güvence altına alırken, evlilik sürecinde şeffaf ve adil bir finansal düzen oluşturulmasını sağlar. Peki, evlilik sözleşmesi nasıl yapılır ve hangi durumlarda geçerliliğini kaybedebilir? İşte detaylar…

İçindekiler

Mal Rejimi Sözleşmesinin Tanımı ve Hukuki Dayanağı

Evlilik sözleşmesi, hukuki adıyla mal rejimi sözleşmesi, eşlerin evlilik birliği süresince mal paylaşımı konusundaki haklarını belirleyen resmi bir anlaşmadır. Türk Medeni Kanunu’nun 202. ve 203. maddelerinde düzenlenen bu sözleşme, çiftlerin kendi aralarında nasıl bir mal rejimi uygulayacaklarını belirlemelerine olanak tanır.

Mal rejimi sözleşmesi, yalnızca evlilik sürecinde değil, aynı zamanda boşanma veya eşlerden birinin vefatı durumlarında da mal paylaşımının nasıl yapılacağını belirlemek için önemlidir. Türkiye’de eşler, yasalar gereği edinilmiş mallara katılma rejimine tabi tutulur, ancak farklı bir mal rejimi seçmek istiyorlarsa, noter huzurunda evlilik sözleşmesi yapmaları gerekir​.

Evlilik Sözleşmesi ile Mal Rejimi Sözleşmesi Arasındaki Farklar

Halk arasında “evlilik sözleşmesi” olarak bilinen bu anlaşma aslında mal rejimi sözleşmesi olarak adlandırılır. Ancak, evlilik sözleşmesi bazen evlilikle ilgili tüm konuları kapsayan genel bir anlaşma olarak algılanırken, mal rejimi sözleşmesi sadece mal paylaşımına dair düzenlemeleri içerir​.

Bu nedenle, tarafların mal paylaşımı dışındaki konuları (nafaka, velayet, sadakat yükümlülüğü gibi) düzenleyerek bir evlilik sözleşmesi yapmaları hukuken geçersizdir. Hukuk çerçevesinde geçerli olan, sadece mal rejimi seçimidir.

Mal Rejimi Türleri ve Özellikleri

Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi

Türk Medeni Kanunu’na göre yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi, evlilik süresince edinilen malların eşit şekilde paylaşılmasını öngörür. 2002 yılından sonra yürürlüğe giren düzenleme ile, evlilik boyunca elde edilen malların, boşanma veya ölüm halinde eşit olarak bölünmesi gerektiği kabul edilmiştir​

Bu rejimde, kişisel mallar paylaşılmaz. Örneğin, eşlerden birine miras kalan mal veya evlilikten önce edinilen mülkler, diğer eşin hakkına girmez.

Mal Ayrılığı Rejimi

Bu rejimde, her eş kendi mal varlığının sahibi olmaya devam eder. Evlilik süresince alınan mallar, hangi eşin adına tescillenmişse o kişiye aittir. Boşanma veya ölüm durumunda, taraflar yalnızca kendi üzerlerine kayıtlı mal varlıklarını alırlar​.

Mal ayrılığı rejimi özellikle önceden yüksek mal varlığı bulunan eşler tarafından tercih edilir. Çünkü taraflar, ortak mülkiyete sahip olmadan, bireysel ekonomik özgürlüklerini sürdürebilirler.

Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi

Bu rejim, mal ayrılığı rejimi ile edinilmiş mallara katılma rejimi arasında bir ara formül olarak kabul edilir. Eşler, evlilik süresince her türlü mülklerini ayrı ayrı yönetebilirken, boşanma veya ölüm durumunda birlikte edindikleri mal varlıklarını paylaşmak zorundadırlar.

Özellikle evli çiftlerin finansal bağımsızlığını korumak ve adil bir paylaşım sağlamak amacıyla uygulanabilir.

Mal Ortaklığı Rejimi

Bu rejimde, tüm mal varlıkları ortak kabul edilir ve eşlerin malları üzerindeki tasarruf hakkı kısıtlanır. Mal ortaklığı rejimi, her iki tarafın da eşit hak sahibi olmasını sağlar ancak bireysel mal yönetimini zorlaştırabilir. Mal ortaklığına dahil olan mallar şu şekildedir​:

  • Evlilik öncesinde sahip olunan mallar
  • Evlilik süresince kazanılan tüm gelirler
  • Miras yoluyla edinilen mallar (Bazı istisnalar hariç)

Mal ortaklığı rejimi, tarafların birlikte hareket etmeye istekli olduğu evliliklerde daha uygundur.

Evlilik Sözleşmesi Niçin Yapılır?

Boşanma Sürecinde Olası Anlaşmazlıkları Önleme

Evlilik sözleşmesi, boşanma sürecinde yaşanabilecek maddi anlaşmazlıkların önüne geçmek için yapılır. Çiftler arasında önceden belirlenen mal rejimi, mahkemelerde uzun süren mal paylaşımı davalarını engeller.

Örneğin, edinilmiş mallara katılma rejimi yerine mal ayrılığı rejimi seçen bir çift, boşanma sonrasında mal paylaşımı davasına girmeden, sadece kendi üzerlerine kayıtlı mülkleri alarak ayrılabilir.

Evlilik Birliği Süresince Mal Yönetiminin Düzenlenmesi

Bazı çiftler, evlilik süresince kişisel ve ortak mal yönetimlerini ayırmak için evlilik sözleşmesi yapar. Özellikle işletme sahibi olan veya farklı yatırım kaynaklarına sahip bireyler, iş hayatlarını ve kişisel mülklerini koruma altına almak için mal ayrılığı rejimini tercih edebilirler.

Tarafların Mali Bağımsızlıklarını Koruma Amacı

Evlilik sözleşmesi, tarafların ekonomik bağımsızlıklarını sürdürebilmeleri için önemli bir hukuki araçtır. Mal ayrılığı rejimi veya paylaşmalı mal ayrılığı rejimi tercih edilerek eşlerin bireysel mülkiyet hakları korunabilir.

Bu özellikle önceden edinilmiş yüksek mal varlığına sahip bireyler için faydalıdır. Evlilik sürecinde taraflar kendi gelir ve mallarını yönetirken, yalnızca belirli ortak mal varlıkları üzerinde anlaşmaya varabilirler.

Evlilik Sözleşmesi Nasıl Yapılır?

Noter Huzurunda Yapılan Evlilik Sözleşmesi

Türk Medeni Kanunu’na göre, evlilik sözleşmesi yalnızca noter huzurunda düzenlenerek geçerli hale gelir. Çiftler, bir avukat eşliğinde veya noterlikte kendi aralarında belirledikleri mal rejimi esaslarını yazılı hale getirebilir.

Evlilik sözleşmesi iki şekilde yapılabilir:

  1. Düzenleme şeklinde noter işlemi: Taraflar, noterde bir mal rejimi sözleşmesi düzenleyerek mal paylaşımını belirleyebilir.
  2. Onaylama şeklinde noter işlemi: Çiftler kendi hazırladıkları sözleşmeyi notere onaylatabilir.

Evlilik Sırasında ve Sonrasında Mal Rejimi Seçimi

Çiftler evlenmeden önce veya evlilik sırasında mal rejimi sözleşmesi yapabilirler. Eğer herhangi bir mal rejimi seçilmezse, yasal olarak edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır.

Tarafların Özgür İradesiyle Mal Rejimi Belirlemesi

Evlilik sözleşmesi yaparken tarafların rızası ve özgür iradesi esas alınmalıdır. Hiçbir eş, zorla bir mal rejimi sözleşmesi imzalatamaz. Aksi halde sözleşme hukuken geçersiz sayılır.

 

Evlilik Sözleşmesi Ne Zaman Yapılabilir?

Evlilik Öncesinde Yapılan Sözleşmeler

Evlilik sözleşmesi, evlenmeden önce taraflar arasında yapılan ve mal rejimi ile finansal hakları düzenleyen bir hukuki anlaşmadır. Çiftler, evlilik öncesinde noter huzurunda bir sözleşme imzalayarak mal ayrılığı, mal ortaklığı veya paylaşmalı mal ayrılığı rejimlerinden birini seçebilirler. Bu tür sözleşmeler, tarafların maddi haklarını güvence altına almak ve ileride doğabilecek hukuki anlaşmazlıkları önlemek amacıyla tercih edilir.

Evlilik öncesinde yapılan sözleşmeler, evlilik birliği süresince uygulanır ve boşanma veya ölüm gibi durumlarda mal paylaşımı konusunda tarafların haklarını belirleyici bir unsur olur. Özellikle, önceden sahip olunan varlıkların korunması açısından büyük önem taşır.

Evlilik Sırasında Mal Rejimi Değişikliği

Taraflar, evlilik süresince mevcut mal rejimini değiştirme hakkına sahiptir. Başlangıçta belirlenen mal rejimi, eşlerin ortak kararı ve noter onayıyla değiştirilebilir. Örneğin, çiftler başlangıçta edinilmiş mallara katılma rejimi seçmiş olabilirler, ancak ilerleyen yıllarda mal ayrılığı rejimine geçmek isteyebilirler.

Bu değişiklik, mahkemeye başvurmaya gerek kalmadan noter aracılığıyla gerçekleştirilebilir. Ancak, değişiklik geriye dönük uygulanmaz ve sadece değişiklik yapılan tarihten itibaren geçerli olur. Bu yüzden, çiftlerin gelecekteki mal paylaşımı konusunda bilinçli karar vermeleri gerekmektedir.

Evlilik Sonrasında Sözleşme Yapma Şartları

Evlilik sonrasında da mal rejimi sözleşmesi yapılabilir. Eğer çiftler, evlilik sırasında herhangi bir mal rejimi seçmediyse, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi otomatik olarak uygulanır. Ancak, ilerleyen süreçte eşler mal rejimini değiştirmek isterlerse, noter huzurunda yeni bir sözleşme imzalayarak mal ayrılığı veya mal ortaklığı rejimine geçiş yapabilirler.

Evlilik sonrasında yapılan sözleşmeler, sadece geleceğe yönelik olarak uygulanabilir ve geçmiş mal edinimlerini kapsamaz. Bu nedenle, çiftlerin evlilik öncesinde ya da evlilik esnasında sözleşme yapmaları, ileride doğabilecek anlaşmazlıkları önlemek açısından daha avantajlıdır.

Evlilik Sözleşmesi ile Neler Düzenlenebilir?

Mal Paylaşımı ve Kişisel Malların Korunması

Evlilik sözleşmeleri, eşlerin evlilik süresince edindikleri malların nasıl paylaşılacağını belirler. Bu sözleşme ile taraflar, evlilik öncesi sahip oldukları kişisel malların korunmasını ve evlilik süresince alınan malların nasıl bölüşüleceğini önceden kararlaştırabilirler.

Örneğin, eşlerden biri kendi adına kayıtlı bir evin tamamen kendisine ait olmasını isteyebilir veya bir işletmenin paylaşılmayacağını belirtebilir. Böylece, boşanma veya eşlerden birinin vefatı halinde, mal paylaşımında sorun yaşanmasının önüne geçilir.

Borçların ve Finansal Yükümlülüklerin Belirlenmesi

Evlilik süresince eşlerden biri borç altına girdiğinde, bu borcun kimin sorumluluğunda olacağı büyük bir hukuki meseledir. Evlilik sözleşmesi, eşlerin birbirlerinin borçlarından sorumlu olup olmayacağını önceden belirleyebilir.

Özellikle, ticari faaliyet gösteren bireyler için bu tür sözleşmeler büyük önem taşır. İş hayatındaki borçların diğer eşin mal varlığını etkilememesi için mal ayrılığı rejimi tercih edilebilir. Böylece, bir eşin yaptığı borç diğer eşin mal varlığına zarar vermez.

Gelecekte Yapılacak Yatırımların Paylaşımı

Evlilik sözleşmesi, eşlerin gelecekte yapacakları yatırımları nasıl paylaşacaklarını düzenleyebilir. Taraflar, ortak gayrimenkul alımı, yatırım fonları, şirket hisseleri gibi konuları önceden belirleyerek olası bir ayrılık durumunda nasıl bir paylaşım yapılacağını sözleşmede açıkça ifade edebilirler.

Bu, özellikle birlikte iş kurmayı planlayan çiftler için önemlidir. Örneğin, evlilik sürecinde kurulan bir şirketin hisselerinin nasıl paylaşılacağı önceden belirlenerek boşanma durumunda yaşanabilecek hukuki ihtilaflar önlenebilir.

Evlilik Sözleşmesinin Geçerlilik Şartları

Noter Onayı Gerekliliği

Türk Medeni Kanunu’na göre, evlilik sözleşmelerinin geçerli olabilmesi için noter huzurunda imzalanması zorunludur. Noter onayı olmadan imzalanan sözleşmeler hukuken geçersiz sayılır.

Bu nedenle, evlilik sözleşmesi yapmak isteyen çiftlerin bir noter huzurunda düzenleme yapması veya hazırlanan bir sözleşmeyi notere onaylatması gerekir. Böylece, ileride doğabilecek uyuşmazlıkların önüne geçilmiş olur.

Tarafların İrade Özgürlüğü

Evlilik sözleşmesinin geçerli olabilmesi için tarafların baskı altında olmadan özgür iradeleriyle hareket etmeleri gerekir. Eğer sözleşme, tehdit, zorlama veya hile ile imzalatılmışsa, mahkeme tarafından geçersiz sayılabilir.

Bu nedenle, tarafların tüm maddeleri dikkatlice inceleyerek ve karşılıklı mutabakat sağlayarak sözleşmeyi imzalamaları önemlidir.

Kanuni Sınırlar İçinde Düzenlenmesi

Evlilik sözleşmeleri yalnızca mal rejimi ile ilgili düzenlemeleri kapsar ve Türk Medeni Kanunu’nun izin verdiği sınırlar içinde yapılmalıdır.

Örneğin, bir evlilik sözleşmesine “eşlerden biri boşanma halinde nafaka talep edemez” şeklinde bir madde eklenirse, bu madde kanuna aykırı olduğu için geçersiz sayılır.

Evlilik Sözleşmesi Sonradan Değiştirilebilir mi?

Tarafların Ortak Rızası ile Değişiklik Yapma Süreci

Evlilik sözleşmesi, tarafların ortak rızasıyla değiştirilebilir. Eğer eşler, mevcut sözleşmede değişiklik yapmak isterlerse, noter huzurunda yeni bir sözleşme düzenleyebilirler. Ancak, bu değişiklik yalnızca ileriye dönük olarak uygulanabilir ve geçmişe dönük etkisi olmaz.

Mahkeme Kararıyla Değişiklik Yapılabilir mi?

Genellikle evlilik sözleşmesi mahkeme kararıyla tek taraflı olarak değiştirilemez. Ancak, sözleşmenin taraflardan biri için açıkça adaletsiz olduğu kanıtlanırsa, mahkeme müdahale edebilir ve sözleşmenin bazı hükümlerini geçersiz sayabilir.

Sonradan Yapılan Değişikliklerin Hukuki Etkileri

Evlilik sözleşmesinde yapılan değişiklikler yalnızca değişiklik tarihinden itibaren geçerli olur. Örneğin, mal ayrılığı rejimine geçen bir çift, bu değişiklikten önce edinilen mallar için yeni rejimi uygulayamaz. Bu nedenle, yapılan değişikliklerin tarafların haklarını nasıl etkileyeceği dikkatlice değerlendirilmelidir.

Evlilik Sözleşmesi Yapılmazsa Ne Olur?

Yasal Mal Rejiminin Uygulanması

Evlilik sözleşmesi yapılmadığı takdirde, Türk Medeni Kanunu’na göre yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi otomatik olarak uygulanır. Bu rejime göre, evlilik süresince edinilen mallar eşit olarak bölüşülür ve boşanma veya ölüm durumunda tarafların hakları kanuna göre belirlenir. Ancak, taraflardan birinin evlilik öncesinde sahip olduğu mallar veya kendisine miras yoluyla kalan varlıklar kişisel mal olarak değerlendirilir ve paylaşım dışında tutulur.

Boşanma Halinde Malların Paylaşımı

Evlilik sözleşmesi bulunmayan çiftler boşandığında, yasal mal rejimine göre malların paylaşımı yapılır. Bu durumda, evlilik sürecinde edinilmiş mallar iki eş arasında eşit olarak bölüştürülür. Ancak, bu paylaşım sürecinde eşlerin evlilik boyunca sağladığı katkılar ve kişisel malların niteliği dikkate alınabilir. Eğer eşlerden biri, boşanma sürecinde edinilmiş malların paylaşımını kabul etmezse, konu mahkemeye taşınarak yargı kararıyla çözümlenir.

Mal Paylaşımı Konusunda Doğabilecek Anlaşmazlıklar

Evlilik sözleşmesi yapılmadığında, mal paylaşımı süreci mahkemeye taşınabilir ve uzun süren davalara neden olabilir. Mal paylaşımı konusundaki anlaşmazlıklar, özellikle eşlerin gelir durumu, evlilik süresince yapılan katkılar ve borçların yönetimi gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Bu gibi durumların önüne geçmek için evlilik öncesinde veya sırasında mal rejimi sözleşmesi yapmak büyük bir avantaj sağlar.

Evlilik Sözleşmesi Boşanma Durumunda Geçerli mi?

Boşanma Sırasında Mahkemenin Sözleşmeye Bakış Açısı

Evlilik sözleşmesi, tarafların mal paylaşımına dair belirledikleri hükümler çerçevesinde mahkemeye sunulabilir ve boşanma sürecinde uygulanabilir. Ancak, mahkeme sözleşmenin adil olup olmadığını değerlendirerek karar verir. Eğer bir sözleşme, eşlerden birini ekonomik olarak aşırı derecede mağdur ediyorsa, hakim sözleşmenin bazı maddelerini iptal edebilir veya sözleşmenin tamamını geçersiz sayabilir.

Yargıtay Kararları Doğrultusunda Uygulamalar

Yargıtay içtihatlarına göre, evlilik sözleşmeleri yalnızca mal rejimi ile ilgili hükümler içermelidir ve boşanma sürecinde nafaka, tazminat veya velayet gibi konulara müdahale edemez. Mahkemeler, evlilik sözleşmelerini genellikle geçerli kabul etse de, bazı durumlarda hakkaniyete aykırı olan sözleşme maddelerini gözden geçirerek revize edebilir.

Sözleşmenin Boşanma Sürecinde İptal Edilme İhtimali

Evlilik sözleşmesi, taraflardan birinin baskı altında imzaladığı veya hukuka aykırı bir şekilde düzenlendiği ispat edilirse, mahkeme tarafından iptal edilebilir. Ayrıca, aşırı derecede eşitsizlik içeren ve bir tarafı tamamen mağdur eden hükümler de mahkemeler tarafından geçersiz sayılabilir. Bu nedenle, sözleşme hazırlanırken adil ve dengeli bir düzenleme yapılması gerekmektedir.

Evlilik Sözleşmesi ile Nafaka ve Tazminat Düzenlenebilir mi?

Nafaka ve Tazminat ile İlgili Hukuki Sınırlar

Evlilik sözleşmeleri, nafaka ve tazminat gibi kişisel hakları doğrudan düzenleyemez. Türk Medeni Kanunu’na göre, nafaka ve tazminat miktarları mahkeme kararıyla belirlenir ve evlilik sözleşmesi ile önceden bu haklardan feragat edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, evlilik sözleşmesi yalnızca mal paylaşımına ilişkin düzenlemeleri içerebilir.

Mahkemelerin Evlilik Sözleşmesine Yaklaşımı

Mahkemeler, nafaka ve tazminat düzenlemelerini kişisel haklar kapsamında değerlendirdiği için, evlilik sözleşmesi içerisinde yer alan bu tür hükümleri genellikle geçersiz kabul eder. Taraflardan biri, evlilik sözleşmesine dayanarak nafaka veya tazminattan feragat ettiğini iddia etse bile, mahkemeler eşin ekonomik durumunu ve mağduriyetini değerlendirerek bir karar verir.

Nafaka Feragatinin Geçerliliği

Evlilik sözleşmesi içinde nafaka ödenmeyeceğine dair bir madde yer alsa bile, bu madde mahkemeler tarafından geçersiz sayılabilir. Türk hukuku çerçevesinde, nafaka hakkı kişisel bir hak olarak kabul edildiği için tarafların bu haktan önceden feragat etmesi yasal olarak mümkün değildir. Ancak, boşanma davası sırasında yapılan bir protokolle nafaka talep edilmemesi yönünde anlaşmaya varılabilir.

Mal Rejimi Sözleşmesinin Miras Üzerindeki Etkileri

Mal Rejimi Sözleşmesinin Miras Hakkına Etkisi

Evlilik sözleşmeleri, eşlerin miras hakkını doğrudan etkilemez. Ancak, mal rejimi sözleşmesi kapsamında eşlerden biri mal ayrılığı rejimini seçmişse, sağ kalan eşin mirastan alacağı payın miktarı değişebilir. Yasal mal rejimi uygulanıyorsa, sağ kalan eş edinilmiş mallar üzerinde hak sahibi olabilir. Ancak, mal ayrılığı rejimi tercih edilirse, miras paylaşımı eşin kişisel mülkiyet hakları kapsamında değerlendirilir.

Sağ Kalan Eşin Mirastan Alacağı Payın Durumu

Türk Medeni Kanunu’na göre, sağ kalan eşin miras hakkı eşlerin tercih ettiği mal rejimine göre değişiklik gösterebilir. Eğer evlilik sözleşmesi yapılmışsa ve mal ayrılığı rejimi kabul edilmişse, sağ kalan eş mirastan yalnızca kanunda belirtilen yasal miras payını alabilir. Ancak, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerliyse, sağ kalan eş eşinin mal varlığından daha geniş bir pay alma hakkına sahip olur.

Evlilik Sözleşmesi ile Mirastan Feragat Edilmesi Mümkün mü?

Evlilik sözleşmesi, taraflardan birinin miras hakkından feragat etmesini sağlamaz. Eğer bir kişi mirastan feragat etmek istiyorsa, bunun için ayrı bir mirastan feragat sözleşmesi yapılmalıdır. Miras hukuku gereğince, bir kişi resmi olarak mirastan feragat ettiğini yazılı ve noter onaylı bir belge ile beyan etmelidir. Evlilik sözleşmesi yalnızca mal rejimini düzenleyen hükümler içerdiği için, mirastan feragat edilmesine ilişkin doğrudan etkili bir belge olarak kabul edilmez.​

Yabancı Evliliklerde Mal Rejimi Sözleşmesi

Yabancı Uyruklu Kişilerle Evliliklerde Mal Rejimi Seçimi

Yabancı uyruklu kişilerle yapılan evliliklerde mal rejimi, hem Türk Medeni Kanunu hem de uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde düzenlenir. Türkiye’de bir yabancı ile evlenen kişiler, mal rejimi seçiminde Türk Hukuku’na tabi olur ancak belirli şartlar altında yabancı hukuk kurallarının uygulanması da mümkündür. Taraflar evlilik öncesinde veya sırasında mal rejimi sözleşmesi yaparak, hangi ülkenin hukuk kurallarının uygulanacağını belirleyebilirler.

Uluslararası Hukuka Göre Mal Rejimi Uygulamaları

Uluslararası evliliklerde mal rejimi seçiminde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili hükümleri uygulanır. Taraflar farklı ülkelerden geldikleri için hangi ülkenin hukukunun geçerli olacağı konusunda sözleşme yapabilirler. Eğer böyle bir seçim yapılmazsa, eşlerin ortak ikametgahına göre belirlenen ülkenin hukuk kuralları uygulanır. Örneğin, Türkiye’de ikamet eden bir çiftin mal rejimi Türk Hukuku’na tabi olacaktır.

Yabancı Mahkemelerin Evlilik Sözleşmelerini Tanıması

Bir ülkede yapılan evlilik sözleşmesinin başka bir ülkede tanınması, uluslararası özel hukuk kurallarına bağlıdır. Eğer sözleşme, tarafların vatandaşı olduğu ülkenin kanunlarına uygun olarak düzenlenmişse, diğer ülkelerde de geçerli olma ihtimali yüksektir. Ancak bazı ülkelerde yerel noter veya mahkemelerin onayı gerekli olabilir. Bu nedenle, uluslararası evliliklerde mal rejimi belirlenirken her iki ülkenin hukuk kuralları göz önünde bulundurulmalıdır.

Noter Onaylı Evlilik Sözleşmesi Örneği ve İçeriği

Evlilik Sözleşmesi Örneğinde Bulunması Gereken Unsurlar

Noter onaylı bir evlilik sözleşmesinde açık ve net hükümler bulunmalıdır. Sözleşmenin hukuki geçerliliğe sahip olabilmesi için şu unsurları içermesi gerekmektedir:

  • Tarafların kimlik bilgileri
  • Seçilen mal rejimi türü (mal ayrılığı, mal ortaklığı, paylaşmalı mal ayrılığı vb.)
  • Eşlerin mal paylaşımı ile ilgili belirlediği özel hükümler
  • Noter onayı ve tarafların imzaları.

Tarafların Hak ve Sorumluluklarını Belirleme

Evlilik sözleşmesi, tarafların evlilik süresince ve boşanma durumunda mal paylaşımı konusunda haklarını ve yükümlülüklerini belirleyen hukuki bir belgedir. Taraflar, bu sözleşme ile hangi malların kişisel, hangilerinin ortak kabul edileceğini açıkça belirleyebilirler. Aynı zamanda borçların nasıl paylaşılacağı da evlilik sözleşmesine eklenebilir.

Noter Tasdikli Sözleşmenin Hukuki Bağlayıcılığı

Noter tarafından onaylanmış bir evlilik sözleşmesi, mahkemeler tarafından geçerli bir hukuki belge olarak kabul edilir. Ancak, sözleşmede taraflardan birinin haklarını aşırı şekilde kısıtlayan hükümler bulunursa, mahkemeler bu sözleşmeyi kısmen veya tamamen iptal edebilir. Bu nedenle, evlilik sözleşmesi hazırlanırken adil ve hakkaniyete uygun düzenlemeler yapılmalıdır.

Evlilik Sözleşmesi Sonradan İptal Edilebilir mi?

İptal Davası Nasıl Açılır?

Evlilik sözleşmesinin iptali için taraflardan biri, aile mahkemesine başvurarak sözleşmenin iptalini talep edebilir. İptal davasının açılabilmesi için sözleşmede hukuka aykırılık, baskı, hile veya irade fesadı gibi sebeplerin bulunması gerekir. Eğer mahkeme, sözleşmenin adil olmadığı veya taraflardan birinin mağdur edildiği sonucuna varırsa, sözleşmenin tamamını veya belirli maddelerini iptal edebilir.

Sözleşmenin Geçersiz Sayılabileceği Durumlar

Evlilik sözleşmesi hukuka uygun olarak yapılmadığı takdirde geçersiz kabul edilir. Sözleşmenin iptaline neden olabilecek durumlar şunlardır:

  • Taraflardan birinin baskı altında imza atması
  • Sözleşmenin kanunen geçersiz olan şartlar içermesi (örneğin, eşlerden birinin nafaka hakkından tamamen feragat etmesi)
  • Tarafların iradesini sakatlayan aldatma, tehdit veya hatalı beyanlar.

Yargıtay Kararları ile Evlilik Sözleşmesinin İptal Örnekleri

Yargıtay içtihatlarına göre, evlilik sözleşmeleri geçerli kabul edilse de, adaletsiz veya dengesiz hükümler içeren sözleşmeler mahkeme tarafından iptal edilebilir. Örneğin, eşlerden birinin tüm mal varlığını diğer eşe devretmeyi kabul ettiği bir sözleşme hakkaniyet ilkesine aykırı bulunarak iptal edilebilir. Ayrıca, muvazaalı (görünüşte yapılan) sözleşmeler de geçersiz sayılır.

Sıkça Sorulan Sorular

Evlilik sözleşmesi yapmak zorunlu mudur?

Hayır, evlilik sözleşmesi yapmak zorunlu değildir. Ancak, eşler mal rejimlerini belirlemek ve olası hukuki anlaşmazlıkları önlemek için noter huzurunda mal rejimi sözleşmesi yapabilirler. Aksi takdirde, Türk Medeni Kanunu’nun öngördüğü edinilmiş mallara katılma rejimi otomatik olarak uygulanır.

Evlilik sözleşmesi hangi durumlarda iptal edilebilir?

Evlilik sözleşmesi, taraflardan birinin baskı veya tehdit altında imzaladığı ispat edilirse, adaletsiz hükümler içeriyorsa veya hukuka aykırı maddeler barındırıyorsa mahkeme tarafından iptal edilebilir. Ayrıca, noter onayı olmadan yapılan sözleşmeler de geçersiz sayılabilir.

Evlilik sözleşmesi sadece evlenmeden önce mi yapılabilir?

Hayır, evlilik sözleşmesi evlenmeden önce, evlilik sırasında veya sonrasında da yapılabilir. Evlilik devam ederken eşler, mevcut mal rejimini değiştirmek istediklerinde noter huzurunda yeni bir sözleşme yaparak mal rejimlerini güncelleyebilirler.

Evlilik sözleşmesi nafaka veya tazminat ile ilgili hükümler içerebilir mi?

Hayır, evlilik sözleşmesi yalnızca mal rejimi ile ilgili düzenlemeleri kapsar. Nafaka, tazminat veya çocuk velayeti gibi konular evlilik sözleşmesine dahil edilemez. Bu konular, boşanma davasında mahkeme tarafından belirlenir.

Evlilik sözleşmesi ile mal paylaşımı nasıl belirlenir?

Eşler, evlilik sözleşmesi ile mal ayrılığı, mal ortaklığı veya paylaşmalı mal ayrılığı rejimlerinden birini seçerek mal paylaşımını önceden belirleyebilirler. Böylece, boşanma veya ölüm durumunda tarafların hakları netleşmiş olur ve uzun süren hukuki süreçlerin önüne geçilir.

Yabancı uyruklu biriyle evlilik yaptığımda mal rejimi sözleşmesi nasıl uygulanır?

Uluslararası evliliklerde mal rejimi, tarafların ikamet ettikleri ülkenin hukukuna göre belirlenir. Ancak eşler, evlenmeden önce veya evlilik sırasında hangi ülkenin hukukunun uygulanacağını belirten bir mal rejimi sözleşmesi yapabilirler. Böylece farklı ülkelerde yaşanabilecek hukuki ihtilaflar önlenmiş olur.

Yorum Ekle

Avukat Yasemin Berna Aslanbay, 2015 yılında Ankara Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. Avukatlık stajını bitirmesinin ardından yaptığı mesleki faaliyetlerinin ardından Aslan & Duran Hukuk Bürosu kurucu avukatı olarak meslek hayatına devam etmektedir.

İletişim

+90 552 846 9430
bilgi@avukatyaseminaslanbay.com
Kızılırmak Mah. Ufuk Üniversitesi Cad No: 18 Ambrosia Plaza Kat: 7 D: 58, 06530 Çankaya/Ankara

Takip Et