Makul sürede yargılanma hakkı, temel bir insan hakkıdır ve birçok uluslararası insan hakları belgesi ve anayasa tarafından güvence altına alınmıştır. Makul sürede yargılanma, bir kişinin hukuki haklarının korunması için adil ve etkili bir yargılama sürecinin, gereken süre içinde tamamlanması anlamına gelir. Bu, yargılama sürecinin uzun ve aşırı gecikmeler olmadan, makul bir süre içinde sonuçlandırılması demektir.
Makul Sürede Yargılanma Hakkı İhlali
Bu hak, bir kişinin adalet önünde iddia ve savunma hakkının, yargılamaların uzun süreli gecikmelerle yaşandığı durumlarda korunmasını sağlar.
Makul sürede yargılanma hakkı ihlali, bir kişinin davasının makul bir süre içinde sonuçlandırılmaması ya da davaların uzun süreler boyunca mahkemelerde sonuçlanmaması durumunda ortaya çıkar. Bu tür gecikmeler, adil yargılanma hakkına zarar verebilir ve kişinin yaşamına, özgürlüğüne veya mülkiyetine yönelik ciddi sonuçlar doğurabilir.
Bu tür ihlaller, yargılama sürecindeki aşırı yavaşlama, mahkeme tıkanıklığı, yeterli yargıç veya adli personel eksikliği, adli sistemin etkisizliği veya idari engellerden kaynaklanabilir.
Makul sürede yargılanma hakkı, Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi (Madde 10) ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Madde 6) gibi belgelerde ve birçok ülkenin anayasasında yer almaktadır. Bu tür ihlallerle karşılaşan kişiler, genellikle ulusal ve uluslararası yargı organlarına başvurarak hakkının ihlal edildiğini iddia edebilir ve adaletin yerine getirilmesini talep edebilirler.
Makul sürede yargılanma hakkına ilişkin bazı hususular:
Adil Yargılanma: Makul sürede yargılanma, adil yargılanma hakkının temel bir unsuru olarak kabul edilir. Uzun süren yargılamalar, adil savunma hakkını zayıflatabilir ve adaletin işlemesini engelleyebilir.
Temel İnsan Hakkı: Makul sürede yargılanma hakkı, bireylerin temel insan haklarından biridir. Uzun süreler boyunca belirsizlik içinde beklemek, kişinin yaşamını, özgürlüğünü ve mülkiyetini olumsuz etkileyebilir.
Etkin Yargılama: Makul sürede yargılanma, etkin ve verimli bir yargılama sürecinin sağlanmasına katkıda bulunur. Hem davacılar hem de sanıklar, hızlı ve adil bir yargılama süreciyle sonuçlanan davalarda adaletin yerine getirileceğine güven duyarlar.
Mahkeme Tıkanıklığının Önlenmesi: Makul sürede yargılanma hakkı, mahkemelerin tıkanıklığına yol açabilecek davaların aşırı gecikmelerle birikmesini önlemeye yardımcı olur.
Ceza Adaleti: Suçlamalarla karşı karşıya olan kişilerin, savunma hakkını etkili bir şekilde kullanmalarına ve kanunun gerektirdiği adil bir yargılama süreci geçirmelerine olanak tanır.
Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edilmesi durumunda, mağdur kişi genellikle hukuki yollara başvurarak adaletin sağlanmasını talep edebilir. Mahkemeler, yargılama süreçlerini hızlandırmak ve adil bir şekilde sonuçlandırmak için çaba sarf etmelidir. Ayrıca, yargı sistemi içinde verimli ve etkili çalışmayı sağlamak için idari ve yasal düzenlemeler yapılabilir.
Bu yazımızla birlikte Görevden Uzaklaştırma ve Hak Arama Yolları başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz.
Yargılanmada Makul Süre Nasıl Ve Neye Göre Belirlenir?
Makul sürenin yargılanmada nasıl ve neye göre belirlendiği, ülkenin yasal düzenlemelerine ve uluslararası insan hakları standartlarına bağlı olarak değişebilir. Bu süre, yargılama sürecinin her aşaması için ayrı ayrı değerlendirilebilir ve belirlenebilir. Genel olarak, makul süre, adil yargılanma hakkını garanti altına almak için aşağıdaki faktörlere göre belirlenebilir:
Yasal Düzenlemeler: Birçok ülkenin anayasası veya yasaları, yargılama sürelerini belirlemektedir. Bu yasal düzenlemeler, farklı türde davalar için özel süre sınırlamaları koyabilir veya genel bir makul süre çerçevesi belirleyebilir.
Davanın Karmaşıklığı: Davanın karmaşıklığı, makul süreyi etkileyen önemli bir faktördür. Karmaşık ve detaylı bir dava daha fazla zaman alabilirken, basit ve açık davalarda süre kısalabilir.
Delillerin Toplanması ve Sunumu: Delillerin toplanması, tarafların savunmalarının sunumu ve uzman görüşlerinin değerlendirilmesi gibi süreçler, yargılama sürecini etkileyen faktörlerdir.
İş Yükü: Mahkemelerin iş yükü, yargılama sürelerini etkileyen önemli bir faktördür. Mahkemelerin tıkanıklığı, sürelerin uzamasına neden olabilir.
Tarafların Davranışları: Tarafların ve avukatların davranışları, davaların uzamasına veya kısalmasına katkıda bulunabilir. Örneğin, sürekli erteleme talepleri veya dava dosyasının eksik sunulması süreci uzatabilir.
Mahkeme ve Hâkim Performansı: Mahkemenin ve hâkimin performansı, davaların ne kadar hızlı sonuçlandırıldığını etkileyebilir.
Uygulama ve Adli Kaynaklar: Adli sistemde yeterli personel, teknik altyapı ve maddi kaynakların olması, yargılama sürelerini etkileyen faktörlerdir.
Makul süre, davanın niteliğine, mahkemenin yüküne ve diğer yukarıda belirtilen faktörlere bağlı olarak değişebilir. Ayrıca, uluslararası insan hakları standartları, adil yargılanma hakkının korunması için makul sürenin aşılması durumunda kişilerin başvurabileceği mekanizmaları içerir. Bu nedenle, ülkeler yargılama sürelerini düzenlemek için yasal ve idari düzenlemeler yaparken, insan hakları standartlarına uygunluğunu sağlamak önemlidir.
Yargılamanın Makul Sürede Yapılıp Yapılmadığının Belirlenmesi İçin Sürelerin Başlangıcı Ve Bitişi Nasıl Tespit Edilir?
Yargılamanın makul sürede yapıldığının belirlenmesi için sürelerin başlangıcı ve bitişi, ülkelerin yasalarına ve yargılama usullerine göre farklılık gösterebilir. Genel olarak, yargılamanın makul süre içinde yapıldığına karar vermek için şu adımlar izlenebilir:
Başlangıç Süresinin Tespiti
Davanın açılma tarihi: Bir davada, davanın mahkemeye açıldığı tarih genellikle başlangıç tarihi olarak kabul edilir.
İhbar veya tebliğ tarihi: Bir davanın taraflara tebliğ edildiği veya davaya müdahale etmek üzere çağrıldığı tarih de başlangıç tarihi olarak belirlenebilir.
Olayın meydana geldiği tarih: Olayın meydana geldiği tarih, bazı hukuki sürelerin başlangıcı olarak kabul edilebilir.
Bitiş Süresinin Tespiti
Karar tarihi: Mahkemenin kesin ve yargılamayı sona erdiren bir karar verdiği tarih, yargılamanın bitiş tarihi olarak kabul edilir.
Kararın kesinleşme tarihi: Kararın taraflar tarafından temyiz edilmediği veya temyiz sürecinin sona erdiği tarih, yargılamanın bitiş tarihi olabilir.
Makul Süre Hesaplaması
İlgili yasal düzenlemeler ve içtihatlar doğrultusunda, yargılamanın makul süre içinde yapılması gereken davalara ilişkin spesifik süreler belirlenebilir. Bu süreler, davaların türüne, karmaşıklığına ve yargılanma sürecine göre değişebilir.
Yasal süreler aşıldığı takdirde, mağdur tarafın başvurabileceği yasal mekanizmalar ve haklar vardır.
İlgili Faktörlerin Değerlendirilmesi
Yargılamanın gecikmesine yol açan faktörlerin değerlendirilmesi yapılır. Örneğin, mahkeme tıkanıklığı, davanın karmaşıklığı, tarafların davranışları ve avukatların talepleri gibi faktörler göz önünde bulundurulur.
Ülkeden ülkeye farklılık gösterebileceği için, yargılamanın makul sürede yapıldığının belirlenmesi için sürelerin başlangıcı ve bitişi için kesin yönergeler bulunmaktadır. Bu nedenle, bir davanın makul sürede yargılanıp yargılanmadığını belirlemek için ulusal yasal düzenlemelere ve içtihatlara başvurmak önemlidir. Ayrıca, davanın tarafları da hukuki danışmanlık alarak sürecin takibini sağlayabilir ve gerektiğinde sürenin aşıldığına dair ilgili yargı organlarına başvurabilirler.
Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlali Nedeniyle Tazminat Başvurusu Nasıl Yapılır?
Makul sürede yargılanma hakkının ihlali nedeniyle tazminat başvurusu yapmak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:
- Yasal Süreçleri Araştırın:
Öncelikle, ülkenizin yasalarında makul sürede yargılanma hakkının ihlali durumunda tazminat başvurusu yapma hakkınızın olup olmadığını araştırın. Bu tür başvurular için belirlenmiş özel bir yasal süreç olabilir.
- Uzman Hukuki Danışmanlık Alın:
Tazminat başvurusu yapmadan önce, bir avukattan veya uzman hukuk danışmanından hukuki görüş almak önemlidir. Avukat, durumunuza uygun olarak uygun adımları ve haklarınızı size anlatacaktır.
- Başvuru Belgelerini Hazırlayın:
Tazminat başvurusu için gerekli olan belgeleri hazırlayın. Bu belgeler genellikle davanın süresini, başlangıç tarihini, bitiş tarihini, tarafların davranışlarını ve sürecin aksamasına neden olan diğer faktörleri belirtmenizi içerir. Avukatınızın rehberliğinde, başvurunuzun dayanaklarını sağlamak için belge ve delilleri toplamalısınız.
- İlgili Yargı Organına Başvurun:
Tazminat başvurunuzu, ihlalin meydana geldiği yargı organına veya uygun yetkiye sahip başka bir yargı organına yapmanız gerekebilir. Bu süreci doğru yapmak için avukatınız size yardımcı olacaktır.
- Dava Sürecini İzleyin:
Başvurunuzdan sonra tazminat talebinizin nasıl ilerlediğini izleyin ve dava sürecini takip edin. Mahkeme veya ilgili yargı organı, başvurunuzun uygunluğunu ve makul süre ihlalini değerlendirecektir.
- Karar ve Tazminat Talebinin Değerlendirilmesi:
Yargı organı, tazminat talebinizi değerlendirecek ve makul süre ihlali olduğuna karar verirse, size uygun bir tazminat ödenecektir.
Tazminat başvurusu yapmak karmaşık bir süreç olabilir, bu nedenle bir avukattan profesyonel yardım almak en iyisidir. Avukatınız, haklarınızı korumak ve tazminat talebinizi en iyi şekilde sunmak için size rehberlik edecektir.
Her türlü dava için uzun yargılama sebebiyle tazminat alınabilir.
Her türlü dava için uzun yargılama sebebiyle tazminat alınması, ülkenin yasal düzenlemelerine ve yargı pratiklerine bağlı olarak değişebilir. Bazı ülkelerde, yargılamanın makul sürede tamamlanmaması nedeniyle tazminat alma hakkı yalnızca belli türde davalara veya özel durumlara tanınmış olabilir.
Makul sürede yargılanma hakkının ihlaline bağlı olarak tazminat talebi, genellikle aşağıdaki türlerdeki davalar için geçerli olabilir:
Ceza Davaları: Ceza davalarında, şüpheli veya sanık olarak yargılanan kişi, davasının makul süre içinde sonuçlandırılmaması nedeniyle tazminat talep edebilir.
Medeni Davalar: Medeni davalar, miras, boşanma, mülkiyet hakkı gibi konularda açılan davalardır. Bu tür davalarda da taraflar, sürecin aşırı uzun sürmesi halinde tazminat talebinde bulunabilir.
İdari Davalar: İdari davalar, devlet organlarının veya kamu kurumlarının uygulamaları nedeniyle açılan davalardır. Bu tür davaların da makul süre içinde tamamlanmaması halinde tazminat talebi olabilir.
İş Davaları: Çalışanlar ve işverenler arasında işle ilgili anlaşmazlıkların çözümü için açılan davalarda, yargılama sürecinin aşırı uzun sürmesi halinde tazminat talep edilebilir.
Ancak, her dava için her ülkede tazminat alma hakkı olmayabilir. Tazminat taleplerinin geçerliliği, ülkenin yasal düzenlemelerine, içtihatlarına ve dava türüne göre değişir. Bu nedenle, makul sürede yargılanma hakkının ihlaline bağlı tazminat talepleri konusunda, bir avukatın profesyonel rehberliğini almak önemlidir.
Makul Sürede Yargılamanın İhlali İle İlgili Anayasa Mahkemesinin Dikkat Ettiği Ölçütler Nelerdir?
Anayasa Mahkemesi, makul sürede yargılamanın ihlali ile ilgili dikkat ettiği ölçütleri belirlerken, adil yargılanma hakkını ve temel insan haklarını koruma amacını gözetir. Her ülkenin anayasası ve yargılama sistemine göre farklılık gösterebileceği için bu ölçütler ülke bazında değişebilir. Ancak genel olarak, Anayasa Mahkemeleri makul sürede yargılamanın ihlali ile ilgili aşağıdaki ölçütleri dikkate alabilir:
Yargılama Süresi: Anayasa Mahkemesi, davanın başladığı andan itibaren geçen süreyi değerlendirir. Bu süre, yargılamanın başlangıcından kararın verilmesine veya dosyanın mahkemece kesinleştiği sürece kadar olan dönemi içerir.
Yargılama Karmaşıklığı: Dava ile ilgili olarak ortaya çıkan karmaşıklık ve olayların niteliği, yargılama süresini etkileyen önemli bir faktördür.
Mahkeme İş Yükü: Mahkemenin iş yükü ve tıkanıklığı, yargılamanın makul sürede sonuçlanıp sonuçlanmadığına dair bir gösterge olabilir.
Tarafların Davranışları: Davaya katılan tarafların ve avukatların süreci etkileyecek şekilde davranışları ve talepleri de değerlendirilebilir.
Yargı Makamlarının Tutumu: Yargı makamlarının yargılama sürecini yönetme ve işlem sürecine olan katkısı ve tutumu da göz önünde bulundurulabilir.
Özel Durumlar: Bazı durumlarda, özellikle kişisel özgürlüklerin hızlı şekilde sonuçlanmasını gerektiren durumlarda (örneğin, tutuklama durumlarında), hızlı yargılamanın önemi daha da artar.
Anayasa Mahkemeleri, yukarıda belirtilen ölçütleri göz önünde bulundurarak makul sürede yargılama hakkının ihlal edilip edilmediğine karar verir. Eğer mahkeme ihlal olduğunu tespit ederse, kişiye veya taraflara, yargılama sürecinin makul süre içinde tamamlanmaması nedeniyle tazminat veya başka hukuki çözümler sağlanabilir. Bu nedenle, yargılama sürecinde makul süre ihlali yaşayan kişilerin Anayasa Mahkemesi veya ilgili yargı organlarına başvurarak haklarını savunmaları önemlidir.
Makul Sürede Yargılanmanın İhlali İle İlgili Anayasa Mahkemesinin Verdiği Kararlar
Makul sürede yargılanmanın ihlali ile ilgili Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlar, ülkelere ve yasal düzenlemelere göre farklılık gösterir. Bu tür kararlar, Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkilerine, yasal düzenlemelere ve hukuki içtihatlarına dayanır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi’nin bağlayıcılığı, ülkeye ve yargı sistemine göre değişebilir.
Makul sürede yargılanma hakkının ihlali durumunda Anayasa Mahkemesi’nin verebileceği olası kararlar şunlardır:
İhlal Tespiti: Anayasa Mahkemesi, makul sürede yargılama hakkının ihlal edildiğine karar verebilir. Bu durumda, yargı sürecindeki makul süre ihlali nedeniyle Anayasa Mahkemesi, ihlalin sonuçlarına ve hak ihlalinin düzeltilmesine ilişkin kararlar alabilir.
Tazminat Talebi: Anayasa Mahkemesi, makul sürede yargılanma hakkının ihlali durumunda, mağdurların tazminat taleplerini kabul edebilir. Tazminat kararı, ihlalin sonuçlarına, mağduriyete ve adaletin sağlanmasına göre belirlenebilir.
Adaletin Sağlanması: Anayasa Mahkemesi, makul sürede yargılanma hakkının ihlali ile ilgili olarak, yargı sürecinin düzeltilmesi için ilgili yargı organlarına talimat verebilir. Bu talimat, yargılamayı hızlandırmaya, tıkanıklıkları çözmeye ve adaletin sağlanmasını kolaylaştırmaya yönelik olabilir.
Yargılama Sürecinin Düzenlenmesi: Anayasa Mahkemesi, makul sürede yargılanma hakkının ihlali durumunda, yargılama süreçlerinin düzenlenmesi ve verimliliğini artırmaya yönelik önerilerde bulunabilir.
Her ülkenin Anayasa Mahkemesi farklı yetkiler ve görevlere sahiptir ve bu nedenle makul sürede yargılanma hakkının ihlali ile ilgili kararlar da ülkeye özgü olabilir. Anayasa Mahkemesi kararları genellikle ilgili taraflar ve kamuoyu tarafından takip edilir ve saygı görmesi önemlidir. Bu nedenle, yargılama sürecinde makul süre ihlali yaşayan kişilerin Anayasa Mahkemesi veya ilgili yargı organlarına başvurarak haklarını savunmaları ve adaletin sağlanmasını talep etmeleri önemlidir.
Sonuç
Makul sürede yargılanma hakkı ile ilgili tüm detayları makalemizde açıklamaya çalıştır. Emef Hukuk, idare avukatı olarak uzman kadrosu ile hizmet vermektedir. Hukuki ihtilaflarınızda avukatlık hizmetlerinizde etkin çözümleri ile yanınızdadır.