Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu | Avukat Yasemin Aslanbay

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu

özel hayatın gizliliğini ihlal

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, gizliliğe müdahale eden eylemleri cezalandırmayı amaçlar ve farklı durumlar için farklı cezalar öngörür. Bu suçun işlenmesi halinde mahkemeler, delil ve durumlar çerçevesinde uygun cezayı belirler.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu

Türk Ceza Kanunu‘nun (TCK) 134. maddesi, “Özel Hayatın Gizliliğini İhlal” suçunu düzenlemektedir. Bu madde aşağıdaki şekildedir:

Madde 134- (1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

2) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.

Bu maddeye göre:

  • 1. fıkraya göre, kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Eğer ihlal görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle gerçekleştirilmişse, ceza bir kat artırılır.
  • 2. fıkraya göre, kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı ceza uygulanır.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu Şartları

Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun işlenmesi için belirli şartlar ve unsurlar bulunmaktadır. Bu unsurlar şunlardır:

  1. Özel Hayatın Gizliliği İhlal Edilmelidir: Suçun işlenmesi için, kişinin özel hayatının gizliliğine müdahale edilmesi gerekmektedir. Özel hayat, kişisel ve ailevi yaşamın mahremiyetini, kişinin iç dünyasını, evinin, mekânın ve diğer özel alanlarının gizliliğini içerir.
  2. Müdahale Hukuka Aykırı Olmalıdır: Suçun işlenmesi için, özel hayatın gizliliğine müdahalenin hukuka aykırı olması gerekmektedir. Kişinin rızası veya hukuki bir sebep olmadan özel hayatının gizliliğine müdahale etmek suçu oluşturur.
  3. Görüntü veya Seslerin Kayda Alınması ve İfşa Edilmesi: Suçun farklı şekilleri vardır. (1) fıkraya göre, özel hayatın gizliliği, görüntü veya seslerin kayda alınmasıyla ihlal edilebilir ve ceza bir kat artırılabilir. (2) fıkraya göre ise, özel hayatın gizliliği, görüntü veya seslerin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesiyle ihlal edilebilir.
  4. Basın ve Yayın Yoluyla İfşa Edilme Durumu: (2) fıkraya göre düzenlenen nitelikli suç hali, ifşa edilen verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması durumunda da geçerlidir. Bu durumda da aynı ceza uygulanır.

Bu unsurların varlığı, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun işlendiğini gösterir. Suçun nitelikli halleri ve cezaları da yukarıdaki açıklamalarda belirtilen şekilde düzenlenmiştir.

.Görüntü Ve Seslerin “İfşa” Edilmesi Suretiyle Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu

Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 134. maddesinin 2. fıkrası, görüntü ve seslerin “ifşa” edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu düzenlemektedir. Bu fıkra aşağıdaki gibidir:

TCK Madde 134/2: Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.

Bu madde hükmüne göre:

  1. Görüntü ve Ses İfşası: Suçun işlenmesi için kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya seslerin ifşa edilmesi gerekmektedir. Bu, kişilerin mahremiyetini ihlal eden, özel yaşamlarına ait görüntü veya seslerin hukuka aykırı bir şekilde açıklanması anlamına gelir.
  2. Hukuka Aykırı Olma: Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi, hukuka aykırı olmalıdır. Yani, kişinin rızası veya hukuki bir sebep olmadan bu tür verilerin açıklanması suçu oluşturur.
  3. Cezai Yaptırım: Suçun işlenmesi durumunda, fail iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Eğer ifşa edilen veriler basın ve yayın yoluyla yayımlanmışsa, aynı ceza uygulanır.

Bu madde, özel hayatın gizliliğini ifşa ederek ihlal eden kişilere yönelik cezai yaptırımı belirler. İfşa edilen verilerin mahiyeti, yaygınlığı ve kişinin özel yaşamının hangi yönlerinin açığa çıkarıldığı gibi faktörler, mahkemenin suçun niteliğini değerlendirmesinde etkili olabilir.

Yukarıdaki açıklamalar hukuki bir genel değerlendirme sunmaktadır. Özel bir durumda tam olarak nasıl uygulanacağı konusunda danışmanlık almanız gerekebilir.

Ünlü Kişiler Ve Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu

Ünlü kişilerin özel hayatları ve medyanın ilgisi arasında bir denge sıklıkla söz konusu olabilir. Ünlü kişilerin özel hayatlarının ihlal edilmesi durumunda özel hayatın gizliliğini ihlal suçu söz konusu olabilir.

Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesi, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu düzenler ve bu suçun ünlü kişilere karşı işlenmesi durumunda da uygulanabilir. Eğer ünlü bir kişinin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesler hukuka aykırı olarak ifşa edilirse, suç işlenmiş olur ve bu durumda TCK madde 134/2 gereği cezalandırma yapılabilir.

Ancak, ünlü kişilerin kamuya açık bir şekilde yaşadığı bazı olaylar veya medya ilgisi doğal olarak daha fazla olabilir. Bu tür durumlar hukuki olarak değerlendirilirken, kamunun meşru ilgi ve haber alma özgürlüğü ile ünlü kişilerin özel hayat gizliliği arasında denge sağlanması gerekmektedir.

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun ünlü kişilere karşı işlenmesi durumunda, yargı süreci ve cezai yaptırımlar olayın ciddiyetine göre belirlenecektir. Hukuk sistemlerinde ünlü kişilerin özel hayatının nasıl korunacağı ve medyanın nasıl bir rol üstleneceği konusu zaman içinde tartışmalı ve değişebilir.

Her durum farklıdır ve hukuki danışmanlık almadan kesin yargılara varmaktan kaçınılmalıdır. Hukuki sorunları ele alırken mahkeme kararlarını göz önünde bulundurmak önemlidir.

Sosyal Medya Yoluyla (Bilişim) Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu

Türk Ceza Kanunu’na göre, özel hayatın gizliliğinin bilişim yoluyla (internet, sosyal medya vb.) ihlal edilmesi durumunda da suç işlenmiş olabilir. Özellikle teknolojik gelişmelerle birlikte, özel hayatın gizliliği dijital platformlarda da ihlal edilebilmektedir.Eğer bir kişinin özel hayatına ait mahrem bilgiler veya görüntüler, bilişim yoluyla hukuka aykırı bir şekilde ifşa edilirse, bu durum özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturabilir.

Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesi, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu düzenler. Bu maddeye göre, kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya seslerin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi durumunda suç işlenmiş olur. Bu ifşanın internet veya sosyal medya yoluyla gerçekleştirilmesi durumunda da aynı hükümler geçerlidir.Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun bilişim yoluyla işlenmesi durumunda da TCK madde 134’de belirtilen cezai yaptırımlar uygulanır. Hangi durumların suç kapsamına gireceği ve hangi cezaların uygulanacağı, olayın niteliğine ve delil durumuna göre mahkemeler tarafından değerlendirilir.

Kişisel fotoğrafların izinsiz bir şekilde internete yüklenmesi veya sosyal medya hesapları üzerinden yayılması gibi durumlar bu suça örnek teşkil edebilir.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Cezası

Bu suçun cezası, suçun niteliklerine ve işlendiği şekle göre farklılık gösterebilir. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna ilişkin detaylar aşağıdaki gibidir:

  1. Özel Hayatın Gizliliğini İhlal (Genel Durum): Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  2. Özel Hayatın Gizliliğini İhlal (Görüntü veya Seslerin İfşası): Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Eğer ifşa edilen verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı ceza uygulanır.

Bu cezalar, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun farklı hallerine ve niteliklerine göre belirlenmiştir. Suçun işlenmesi durumunda, mahkemeler olayın özelliklerini ve delil durumunu değerlendirerek uygun cezayı belirler.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunda Cezayı Arttıran Nedenler

Türk Ceza Kanunu’nun 137. maddesi, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun cezasını artıran nitelikli halleri düzenler. Bu haller, suçun işlenmesi durumunda cezanın yarı oranında artırılmasını sağlar. İşte TCK madde 137’deki cezayı artıran nedenler:

Nitelikli Haller (TCK Madde 137):

  • Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle,
  • Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,

Yukarıda belirtilen nitelikli hallerde, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu işlendiğinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Kamu görevlisi tarafından veya belirli meslek gruplarının sağladığı kolaylıkla suçun işlenmesi durumunda cezanın artırılması, suçun daha caydırıcı olmasını amaçlar ve özel hayatın daha etkin bir şekilde korunmasını hedefler.

Bu hüküm, suçun işlenme şekli ve kim tarafından işlendiği gibi faktörlere göre cezanın artırılmasını öngörür. Ancak, hangi durumların tam olarak bu nitelikli haller kapsamına gireceği ve nasıl değerlendirileceği, mahkemeler tarafından olayın özelliklerine göre belirlenir.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu Şikâyet Ve Uzlaştırma

Türk Ceza Kanunu’na göre, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, mağdurun şikâyeti üzerine soruşturulur ve kovuşturulur. Ayrıca bazı durumlarda uzlaştırma yoluna gidilebilir. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçuyla alakalı olarak şikayet ve uzlaştırma hallerine de değinmek gerekir.

Şikâyet (TCK Madde 139): Kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve verileri yok etmeme hariç, özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarının soruşturulması ve kovuşturulması mağdurun şikayetine bağlıdır. Yani, mağdur suçun işlenmesi nedeniyle şikayetçi olmadığı sürece, resmi makamlar suçla ilgili soruşturma veya kovuşturma yapmazlar.

Uzlaştırma: Türk Ceza Kanunu’na göre, bazı suçlarda mağdur ile fail arasında uzlaşma sağlanabilir. Ancak özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, özellikle mağdurun mahremiyetinin ihlal edilmesi nedeniyle duygusal etkileri olan bir suç olduğundan, uzlaşma bu suç kapsamında genellikle mümkün değildir. Özellikle kamu görevlisinin veya meslek sahibinin bu suçu işlemesi durumunda uzlaşma olasılığı daha düşüktür.

Uzlaşma süreci, suçun niteliğine, mağdurun rızasına ve mahkemenin değerlendirmesine bağlı olarak değişebilir.

Cezanın Ertelenmesi, Adli Para Cezasına Çevrilmesi Ve HAGB

Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu işlenmesi durumunda, cezanın ertelenmesi, adli para cezasına çevrilmesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) gibi ceza indirimleri veya alternatif yaptırımlar uygulanabilir. Ancak bu durumlar olayın özelliklerine, failin geçmişine ve mahkeme kararına bağlı olarak değişebilir. Aşağıda cezaya alternatif yaptırımlara değinilmiştir:

Cezanın Ertelenmesi: Ceza mahkemesi, verilecek cezanın alt sınırı 2 yıldan az ve üst sınırı 5 yıldan fazla olmamak kaydıyla, failin kişiliği, sosyal ilişkileri, kişisel durumu ve suçun işleniş biçimine göre, cezanın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya belli bir denetim süresine bağlanmasına karar verebilir. Bu durumda fail, belirtilen denetim süresi içinde yeni bir suç işlemezse cezası ertelenir. Eğer denetim süresi içinde yeni bir suç işlerse, ertelenen ceza da uygulanır.

Adli Para Cezasına Çevrilmesi: Mahkeme, hapis cezasının üst sınırı 2 yıl veya daha az olan suçlarda hapis cezasını adli para cezasına çevirebilir. Bu durumda hükümlü, belirtilen miktarda para cezasını ödemek zorundadır.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB): Failin kişiliği, sosyal ilişkileri, suçun işleniş biçimi ve ceza hükümlü üzerindeki etkileri göz önüne alınarak, ceza mahkemesi, suçun işlendiğine dair yeterli delil bulunsa bile, hükmün açıklanmasını geri bırakabilir. Bu durumda, belirli bir denetim süresi içinde yeni bir suç işlenmezse hüküm uygulanmaz.

Bu ceza indirimleri ve alternatif yaptırımlar, mahkemenin takdirine bağlı olarak değerlendirilir. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun işlenmesi durumunda da bu tür ceza indirimleri veya alternatif yaptırımların uygulanıp uygulanmayacağı, mahkeme tarafından dikkate alınan faktörlere bağlı olarak değişebilir.

Boşanma Davasına Sunulan Deliller Ve Özel Hayatın Gizliğini İhlal Suçu

Boşanma davaları, evlilik birliğinin sonlandırılması amacıyla açılan hukuki süreçlerdir. Bu davalar sırasında taraflar arasındaki ilişkiler, aile içi durumlar ve özel hayatla ilgili pek çok konu gündeme gelebilir. Ancak, özel hayatın gizliliği koruma altında olduğu için, bu tür delillerin sunumu sınırlıdır ve bazı koşullara tabidir.

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçuyla ilgili olarak, boşanma davasına sunulan delillerin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Kişisel verilerin ifşası veya özel hayatın gizliliğine yönelik saldırılar, hukuki açıdan ciddi sonuçlar doğurabilir. Örneğin, bir tarafın diğer tarafın özel yazışmalarını veya iletişimini izinsiz olarak ele geçirip kullanması veya ifşa etmesi özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturabilir.

Boşanma davalarında sunulan deliller genellikle aile içi ilişkilere, çocukların durumuna, mal paylaşımına ve nafaka gibi konulara odaklanır. Ancak, mahkeme tarafından kişisel verilerin korunmasına ve özel hayatın gizliliğine riayet edilmesine büyük önem verilir. Bu nedenle, delillerin sunumunda tarafların ve mahkemenin dikkatli olması gerekmektedir.

Sonuç

Emef Hukuk olarak özel hayatın gizliliğini ihlal suçu da dahil olmak üzere ceza hukuku alanında uzman ceza avukatı ile hizmet vermekteyiz. Bu konudaki tecrübe ve deneyimliyiz. Bu konu hakkında hukuki destek almak için bizlere iletişim bölümümüzdeki bilgilerden ulaşabilirsiniz.

Yorum Ekle

Avukat Yasemin Berna Aslanbay, 2015 yılında Ankara Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. Avukatlık stajını bitirmesinin ardından yaptığı mesleki faaliyetlerinin ardından Aslan & Duran Hukuk Bürosu kurucu avukatı olarak meslek hayatına devam etmektedir.

İletişim

+90 552 846 9430
bilgi@avukatyaseminaslanbay.com
Kızılırmak Mah. Ufuk Üniversitesi Cad No: 18 Ambrosia Plaza Kat: 7 D: 58, 06530 Çankaya/Ankara

Takip Et