Reddi miras diğer adıyla mirasın reddi bir kişinin ölen bir yakınından veya miras bırakan kişinden mirasın kabul edilmemesi anlamına gelir. Bu yazımızda reddi miras davası ile ilgili tüm detaylar ve en çok sorulan sorulara cevap vermeye çalışacağız.
Reddi Miras Nedir?
Reddi miras davası, bir kişinin ölen bir yakınından veya miras bırakan bir kişiden mirasın kabul edilmemesi anlamına gelir.
Reddi miras, mirasçının mirası kabul etmek istemediği durumlarda başvurulan bir hukuki işlemdir. Miras bırakanın ölümünden sonra mirası kabul etmek veya reddetmek gibi bir seçeneğe sahip olan mirasçı, mirası reddetme hakkına sahiptir.
Reddi miras işlemi, bir dilekçe ile sulh hukuk mahkemesine başvurularak gerçekleştirilir. Mahkeme, reddi miras talebini değerlendirir ve mirasçının mirası reddetme talebini kabul ederse, mirasçı mirastan çekilmiş sayılır ve miras üzerindeki hak ve yükümlülüklerinden kurtulur.
Reddi miras işlemi gerçekleştirildiğinde, mirasçı mirasın tüm haklarından vazgeçer. Ancak reddi miras işlemi gerçekleştirilmeden önce mirasçı mirasla ilgili herhangi bir işlem yapmışsa, bu işlemler reddi miras işlemi sonrasında da hüküm ifade eder.
Reddi Miras Davası Süresi
Mirasın reddedilmesi için Türk Medeni Kanunu‘nun 638. maddesi gereği mirasçının, mirasın açıldığını ve mirasçı sıfatını öğrendiği tarihten itibaren üç (3) ay içinde reddi miras talebini sulh hukuk mahkemesine başvurarak yapması gerekmektedir. Bu üç aylık süre, mirasçının mirası reddetme hakkını kullanabilmesi için tanınan bir zamandır.
Ancak, mirasın reddi talebi için daha uzun süreler de uygulanabilir. Örneğin, mirasçının haklı bir sebep göstermesi durumunda, mahkeme ek süreler verebilir. Bu nedenle, reddi miras davasının süresi, mahkemenin takdirine bağlı olarak değişebilir.
Reddi Miras Davası Nasıl Açılır?
Türk Medeni Kanunu’na göre reddi miras davası, mirasçının mirası reddetme talebini mahkemeye sunmasıyla açılır. Reddi miras davası açma işlemi aşağıdaki adımları takip eder:
1. Reddi Miras Talebinin Hazırlanması: Mirasçı, reddi miras talebini içeren bir dilekçe hazırlar. Dilekçede, mirasın reddedildiği ve reddi miras talebinin gerekçeleri açıkça belirtilmelidir.
2. Sulh Hukuk Mahkemesine Başvuru: Hazırlanan dilekçe, mirasçı tarafından yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesine başvurulur. Başvurunun ilgili mahkemede yapılması önemlidir.
3. İlgili Belgelerin Eklenmesi: Dilekçeye, mirasçının mirasçılık durumunu gösteren belgeler (örneğin nüfus kaydı, vekaletname vb.) eklenir.
4. Mahkeme İşlemleri: Mahkeme, reddi miras talebini değerlendirir. Gerekirse, ek belge veya bilgi talep edebilir. Mirasçı veya avukatı, mahkemece belirlenen duruşmaya katılır ve gerekli savunmaları yapar.
5. Kararın Verilmesi: Mahkeme, yapılan inceleme sonucunda reddi miras talebini uygun bulursa, bir karar verir. Karar, mirasçının mirası reddetmesini kesinleştirir.
6. Mirasın Reddi ve Sonuçları: Mahkemenin reddi miras talebini kabul etmesiyle mirasçı, miras üzerindeki hak ve yükümlülüklerinden kurtulur. Reddi miras kararı, mirasçının mirasla ilgili tüm haklarını ve yükümlülüklerini sona erdirir.
Reddi Miras Hangi Hallerde Yapılır?
Türk Medeni Kanunu‘na (TMK) göre, bir mirasçı mirası reddetme hakkını aşağıdaki hallerde kullanabilir:
1. Borçların Ağırlığı: Mirasçı, mirasın içerdiği borçların ağırlığından dolayı mirası reddetmek isteyebilir. Miras, borçlarla birlikte mirasçılara geçtiği için, borçlar mirasçının üzerine geçer. Eğer mirasçı, mirasın içerdiği borçları üstlenmek istemiyor veya bu borçların ağırlığı kişisel mali durumunu aşacak düzeyde ise, mirası reddetme hakkını kullanabilir.
2. Borçlar Dışında Yükümlülükler: Miras, sadece borçlarla değil, mirasçının üzerine yüklenen diğer yükümlülüklerle de gelir. Örneğin, mirasın içerdiği bir taşınmazın bakımı veya vergi yükümlülükleri gibi durumlar. Mirasçı, bu yükümlülükleri üstlenmek istemiyorsa, mirası reddetme hakkını kullanabilir.
3. Mirasın Ekonomik Durumu: Mirasın ekonomik durumu, mirasçının kişisel mali durumuyla uyumlu olmayabilir. Mirasçı, mirasın getirdiği sorumlulukları veya mali yükleri üstlenmek istemiyorsa, mirası reddetme hakkını kullanabilir.
Mirasın reddedilmesi için mirasçının mirasın açıldığını ve mirasçı sıfatını öğrendiği tarihten itibaren üç ay içinde sulh hukuk mahkemesine başvurarak reddi miras talebinde bulunması gerekmektedir.
3 Ay İçerisinde Reddi Miras Yapılmazsa Ne Olur?
Türk Medeni Kanunu’na (TMK) göre, mirasçının mirası reddetme hakkını kullanabilmesi için mirasın açıldığını ve mirasçı sıfatını öğrendiği tarihten itibaren üç ay içinde sulh hukuk mahkemesine başvurarak reddi miras talebinde bulunması gerekmektedir.
Eğer mirasçı, mirası reddetme hakkını belirlenen üç aylık süre içinde kullanmazsa, mirası kabul etmiş sayılır. Mirasçının bu süre içinde herhangi bir işlem yapmaması veya sulh hukuk mahkemesine başvurmaması, mirasın kabul edildiği anlamına gelir.
Mirasın kabul edilmesi durumunda, mirasçı miras üzerindeki hak ve yükümlülükleriyle ilgili sorumluluğu kabul etmiş olur. Borçlar, yükümlülükler ve mirasın getirdiği diğer hak ve sorumluluklar mirasçının üzerine geçer.
Bu nedenle, mirasçının mirası reddetme hakkını kullanabilmek için belirlenen üç aylık süre içinde sulh hukuk mahkemesine başvurması önemlidir. Süre içinde reddi miras talebi yapılmazsa, mirasçı mirası kabul etmiş sayılır ve mirasın getirdiği hak ve sorumlulukları üstlenmiş olur.
Noterden Reddi Miras Olur Mu?
Hayır, Türk Medeni Kanunu’na (TMK) göre mirasın reddi işlemi noterden yapılamaz. Reddi miras talebi, TMK’nın 638. maddesi uyarınca mirasçı tarafından sulh hukuk mahkemesine yapılmalıdır.
Mirasın reddi için mirasçının, mirasın açıldığını ve mirasçı sıfatını öğrendiği tarihten itibaren üç ay içinde sulh hukuk mahkemesine başvurması gerekmektedir. Bu başvuru, yazılı bir dilekçe ile sulh hukuk mahkemesine yapılır.
Noter, mirasın reddi işlemine ilişkin bir yetkiye sahip değildir. Reddi miras talebi noterden yapılamaz ve resmi bir şekilde geçerli olmaz. Mirasın reddi işlemi için mutlaka sulh hukuk mahkemesine başvurulmalı ve mahkeme kararıyla mirasın reddi kesinleştirilmelidir.
Kişi Sağ İken Reddi Miras Nasıl Yapılır?
Türk Medeni Kanunu’na (TMK) göre, kişi sağ iken mirasın reddi işlemi yapılamaz. Miras, bir kişinin ölümüyle birlikte açılır ve mirasçılar miras hakkını bu noktadan sonra kabul etme veya reddetme seçeneğine sahip olurlar.
TMK’nın 637. maddesi, mirasın kabul edilmesi veya reddedilmesinin, miras bırakanın ölümünden sonra gerçekleşeceğini açıkça belirtir. Dolayısıyla, kişi hayatta iken mirasın reddi işlemi hukuki olarak mümkün değildir. Mirasçılar, miras bırakanın ölümünden sonra mirasın açıldığını ve mirasçı sıfatını öğrendiklerinde üç aylık süre içinde sulh hukuk mahkemesine başvurarak mirası reddedebilirler. Bu nedenle, kişi sağ iken mirasın reddi işlemi yapılamaz. Mirasın reddi, miras bırakanın ölümünden sonra gerçekleşen bir hukuki işlemdir.
Reddi Miras Yapan Kişinin Çocuğu Miras Alabilir Mi?
Türk hukukunda, reddi miras yapan kişinin çocuğu miras alabilir. Reddi miras, mirasçının mirası kabul etmek istememesi durumunda gerçekleşen bir işlemdir. Bir kişi, mirası reddettiğinde, mirasçılık hakkını kaybeder ve miras kendisine intikal etmez. Ancak, reddi miras yapan kişinin çocukları, reddeden kişinin yerine geçerek mirasçı olabilirler.
Türk Medeni Kanunu’na göre, miras hukukunda birinci derece mirasçılar, yani miras bırakanın çocukları, mirası reddeden kişinin yerine geçerler. Reddi miras yapan kişi, mirasın diğer mirasçılarına karşı hüküm ve sonuçlarını yitirirken, çocukları mirasçı sıfatıyla mirası kabul edebilirler. Dolayısıyla, mirası reddeden kişinin çocukları, mirasçı sıfatıyla mirası alabilirler.
Ancak, reddi miras yapan kişinin çocukları da mirası reddetme hakkına sahiptir. Bu durumda, çocuklar da mirası reddederse, miras bırakanın diğer mirasçılarına, yani diğer yasal mirasçılara miras intikal eder. Reddi miras işlemi, miras bırakanın çocukları arasında miras paylarının yeniden belirlenmesine neden olabilir.
Tmk’ya Göre Reddi Miras İşlemi İptal Edilebilir Mi?
Türk Medeni Kanunu’na (TMK) göre reddi miras işlemi, genellikle geri alınamayan bir işlemdir. Ancak, TMK’da bazı istisnai haller belirtilmiş olupreddi miras işleminin iptal edilebileceği durumlar mevcuttur.
TMK’nın 626. maddesine göre, mirasçı, mirası reddettiğini beyan ettiği takdirde bu beyanı geri alamaz. Reddi miras işlemi kesindir ve geri alınamaz. Ancak, 627. madde uyarınca, bir mirasçının reddi miras işlemi hukuken geçersiz sayılabilir ve iptal edilebilir. Bu maddeye göre, mirasçının, reddi miras işlemini yaparken hukuki bir yanılgıya düştüğü veya iradesini serbestçe kullanamadığı durumlar söz konusu ise mahkeme reddi miras işlemini iptal edebilir.
İptal talebinde bulunacak olan kişi, iptal gerekçesini kanıtlamak zorundadır. Mahkeme, iptal talebini inceler ve gerekli görürse reddi miras işlemini iptal edebilir. İptal talepleri, TMK’nın genel hükümlerine ve Türk Hukuk Sistemi’ndeki yargı süreçlerine göre değerlendirilir.
Bu nedenle, TMK’ya göre reddi miras işleminin iptal edilebilmesi için hukuki bir gerekçenin mevcut olması gerekmektedir. İptal talebinde bulunacak olan kişinin, yerel yasalara ve uygulamalara danışması, profesyonel hukuki yardım alması ve mahkeme sürecini takip etmesi önemlidir.
Mirasçılardan Birinin Mirası Reddetmesi Durumunda Diğer Mirasçıların Durumu Ne Olur?
Türk Medeni Kanunu’na (TMK) göre, bir mirasçının mirası reddetmesi durumunda diğer mirasçılar üzerindeki etkiler şu şekildedir:
1. Mirasın Tamamının Diğer Mirasçılara Geçmesi: Bir mirasçı mirası reddettiğinde, reddeden mirasçı mirastan vazgeçmiş sayılır ve miras payı diğer mirasçılara geçer. Yani, mirasın reddi, diğer mirasçıların paylarını artırır.
2. Mirasın Paylaşımı ve Yeni Paylaşım Hesaplaması: Mirasçılardan biri mirası reddettiğinde, mirasın paylaşımı yeniden hesaplanır. Reddi miras talebinin kabul edildiği tarihteki mirasçılar arasında yeniden bir paylaşım yapılır. Bu paylaşımda, miras reddeden mirasçı pay almayacak şekilde diğer mirasçılar arasında yeniden bölüştürülür.
3. Mirasçıların Sorumluluğu: Mirasçılar, mirası reddeden mirasçının borçlarından ve yükümlülüklerinden sorumlu değillerdir. Reddi miras işlemi, mirasçının miras üzerindeki hak ve yükümlülüklerinden kurtulmasını sağlar.
Yukarıdaki durumlar TMK’ya göre genel prensipleri ifade etmektedir. Ancak, mirasçılar arasındaki ilişkiler ve mirasın paylaşımıyla ilgili detaylar, mirasçılar arasında yapılan miras sözleşmelerine, var olan diğer hukuki belgelere veya mahkeme kararlarına bağlı olarak değişebilir.
Mirasın Reddi Halinde Mirasçının Alacaklıları Nasıl Bir Yola Başvurabilir?
Türk Medeni Kanunu’na (TMK) göre, bir mirasçının mirası reddetmesi durumunda mirasçının alacaklıları, alacaklarını tahsil etmek için aşağıdaki yollara başvurabilir:
1. Mirasçının Varlıklarını İzleme: Mirasçının alacaklıları, mirasçının varlıklarını izleyebilir ve mirasçının üzerindeki mal varlığına ilişkin bilgilere sahip olabilirler. Bu şekilde mirasçının sahip olduğu varlıkları belirleyip, alacaklarını tahsil etmek için yasal yollara başvurabilirler.
2. Mirasçının Başka Varlıkları veya Gelirleri Var ise Takip İşlemleri: Mirasçının başka varlıkları veya gelirleri varsa, alacaklılar mahkeme kararıyla bu varlıkları veya gelirleri takibe alabilirler. Böylece alacaklarını tahsil etmek için ilgili varlıklara veya gelirlere haciz uygulayabilirler.
3. İcraya Başvurma: Alacaklılar, mirasçının alacaklarını tahsil edemedikleri durumlarda icra yoluyla alacaklarını talep edebilirler. İcra takibiyle birlikte, mirasçının mal varlığına el koyma veya gelirlerini haciz etme gibi önlemler alabilirler.
4. Diğer Hukuki İşlemler: Alacaklılar, mirasçının diğer hukuki işlemlerini de takip edebilirler. Örneğin, mirasçının malvarlığındaki devir veya satış işlemlerini izleyebilirler ve bu işlemlerin alacaklarını tahsil etmek için bir fırsat sağlayıp sağlamadığını değerlendirebilirler.
Alacaklıların mirasçının alacaklarını tahsil etmek için hangi yolu tercih edecekleri, duruma ve alacak miktarına bağlı olacaktır. Alacaklıların ilgili yasal süreçleri takip etmeleri ve gerektiğinde bir avukata başvurmaları önemlidir.
Sonuç
Sonuç olarak, reddi miras davası Türk Medeni Kanunu kapsamında değerlendirilen bir hukuki işlemdir. Reddi miras davası açabilme ve diğer hukuki yönleri ele alındığında konu ile ilgili bir avukat desteği veya hukuki yardım almak bir hak kaybına uğramamak adına önemlidir.
Aile ve Boşanma Davaları ile ilgili diğer makalelerimiz için aile ve boşanma hukuku kategorisini ziyaret edebilirsiniz.