Yoksulluk Nafakası | Avukat Yasemin Aslanbay

Yoksulluk Nafakası

Yoksulluk Nafakası

Yoksulluk nafakası, boşanma sürecinde veya sonrasında maddi dengesizliklerin önüne geçmek için başvurulan bir hukuki mekanizmadır. Evlilik süresince eşler, birbirlerinin ve çocuklarının geçimini sağlama sorumluluğunu doğal bir görev olarak üstlenirler. Aile birliği içinde olağan kabul edilen bu bakım yükümlülüğü, genellikle bir zorunluluk olarak bile düşünülmez. Ancak, boşanma sürecine girildiğinde bu durum farklı bir boyut kazanır. Zira boşanma, eşlerden birinin ekonomik olarak zor durumda kalmasına ya da en azından yaşam standartlarının önemli ölçüde düşmesine yol açabilir.

Boşanma davası sırasında maddi olarak sıkıntıya düşeceği öngörülen tarafın talebi üzerine, diğer eşin belirli bir miktar ödeme yapmasına mahkeme karar verebilir. Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi uyarınca, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olan eş, kusuru diğer taraftan daha ağır olmamak kaydıyla karşı taraftan nafaka talep edebilir. Bu talep, boşanma davası sırasında ileri sürülebileceği gibi, boşanma sonrası ayrı bir dava açılarak da gündeme getirilebilir. Nafakanın miktarı ise tarafların ekonomik durumları göz önünde bulundurularak mahkemece belirlenir.

Yoksulluk Nafakasının Şartları Nelerdir?

Yoksulluk nafakası, Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesinde düzenlenmiş bir hukuki düzenlemedir. Bu madde, yoksulluk nafakasının koşullarını da açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Türk Medeni Kanunu’nun 175. Maddesi Şöyle Der:

“Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.”

Bu maddeye dayanarak, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için şu şartlar sağlanmalıdır:

  1. Boşanma sebebiyle yoksulluğa düşme durumu: Nafaka talebinde bulunan kişi, boşanma sonrası ekonomik zorluk yaşayacak bir durumda olmalıdır.
  2. Kusur durumu: Talepte bulunan kişinin kusuru, karşı tarafın kusurundan daha ağır olmamalıdır.
  3. Nafaka yükümlüsünün ekonomik durumu: Nafaka ödeyecek kişinin çalışabilir durumda olması, düzenli gelir elde etmesi ve yoksul olmaması gerekir. Bu durum, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2014/13018 E., 2014/24136 K. ve 2016/12812 E., 2018/3095 K. sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
  4. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz: Kanun maddesinde belirtildiği gibi, nafaka ödeyecek olan tarafın kusurlu olup olmaması bir şart değildir.

Yoksulluk Nafakasının Kusur Koşulu

Yoksulluk nafakası talep eden kişinin, boşanma davasında diğer tarafa göre daha ağır kusurlu olmaması gerekir. Bu durum, nafakanın bağlanması için temel bir kriterdir. Eğer nafaka talep eden tarafın ekonomik durumu çok kötü olsa bile, eğer bu kişi boşanmada daha ağır kusurlu ise, yoksulluk nafakasından faydalanamaz.

Bu yönüyle yoksulluk nafakası, tedbir nafakasından farklılık gösterir. Örneğin, boşanma davası süresince aldatan bir eş bile tedbir nafakası alabilir. Bunun nedeni, tedbir nafakasının bağlanmasında kusur şartının aranmamasıdır. Ancak yoksulluk nafakasında kusur unsuru belirleyicidir.

Yoksulluk Nafakası Nasıl Talep Edilir?
Yoksulluk Nafakası Nasıl Talep Edilir?

Yoksulluk Nafakası Nasıl Talep Edilir?

Yoksulluk nafakası, hem boşanma davası sonrasında açılacak ayrı bir nafaka davasıyla hem de boşanma davası sırasında talep edilebilmektedir. Nafaka, tazminat ve velayet gibi konular boşanmanın ferileri olarak değerlendirildiği için boşanma davasıyla birlikte nafaka talep edilmesi, ek masraflardan tasarruf edilmesini sağlar.

Yoksulluk Nafakasının Nafaka Davası ile Talep Edilmesi

Boşanma davası sırasında talep edilmeyen yoksulluk nafakası, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra ayrı bir dava açılarak talep edilebilir. Ancak bu durumda, nafaka davası için ayrıca harç yatırılması, vekalet ücreti ve yargılama giderleri ödenmesi gerekecektir.

Boşanma davasından sonra yoksulluk nafakası talep edebilmek için:

  • Boşanmanın çekişmeli boşanma yoluyla gerçekleşmiş olması ve
  • Nafaka talep eden tarafın, çekişmeli boşanma davasındaki nihai kararda karşı taraftan daha ağır kusurlu bulunmamış olması gereklidir.

Eğer boşanma, anlaşmalı boşanma yoluyla gerçekleşmişse ve protokolde yoksulluk nafakası yer almamışsa, sonradan nafaka talebi mümkün değildir. Bu nedenle anlaşmalı boşanma davalarında protokol hazırlarken yoksulluk nafakası konusunun açık bir şekilde ele alınması önemlidir.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Yoksulluk Nafakası Talebi

Anlaşmalı boşanma davalarında, taraflar boşanma, velayet, nafaka ve mal paylaşımı gibi tüm hususlarda anlaşma sağladıkları için, yoksulluk nafakasına ilişkin karar da protokolde yer alır. Taraflar:

  • Yoksulluk nafakasının ödenmesine ve miktarına ilişkin anlaşma yapabilir,
  • Ya da bu haktan feragat ettiklerini açıkça ifade edebilirler.

Protokolde yoksulluk nafakasına ilişkin bir hüküm yer almadığında, boşanma kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası talep edilemez. Çünkü anlaşmalı boşanma davalarında kusur tespiti yapılmadığı için yoksulluk nafakası şartları sağlanmamış kabul edilir.

Çekişmeli Boşanma Davasında Yoksulluk Nafakası Talebi

Çekişmeli boşanma davalarında yoksulluk nafakası:

  • Dava dilekçesiyle,
  • Cevaba cevap dilekçesiyle talep edilebilir.

Ancak karşı tarafın cevap dilekçesi sunmama ihtimali bulunduğundan, talebin dava dilekçesiyle yapılması daha sağlıklı olacaktır.

Çekişmeli boşanma davasında yoksulluk nafakasının talep edilmesinin avantajları şunlardır:

  • Boşanma davasının ferileri kapsamında talep edildiği için ek harç veya masraf ödenmez.
  • Nafakanın boşanma ile birlikte hükme bağlanması, yeni bir dava açma zorunluluğunu ortadan kaldırır.
  • Yalnızca bir dava için avukatlık ücreti ödenir.
  • Yargılama giderleri yalnızca boşanma davası için ödenir, nafaka için ayrıca ödeme yapılmaz.

Hak kaybını önlemek adına, yoksulluk nafakası talebinin dava dilekçesinde açıkça belirtilmesi ve bu süreçte uzman bir boşanma avukatı ile çalışılması tavsiye edilir.

Yoksulluk Nafakasını Kimler Talep Edebilir?

Yoksulluk nafakası, boşanma sonucunda ekonomik olarak zorluk çekecek durumda olan eşe destek olmak amacıyla düzenlenmiş bir hukuki mekanizmadır. Bu nafakanın temel amacı, boşanma sonrası ekonomik mağduriyet yaşayan eşin yaşamını idame ettirmesine yardımcı olmaktır. Ancak, yoksulluk nafakası bir zenginleşme aracı olarak değil, yalnızca mağduriyetin giderilmesi için talep edilebilir.

Örneğin, boşanma sonrası kendi gelir veya mal varlığıyla yaşamını sürdürebilecek bir kişi, yoksulluk nafakası talebinde bulunamaz. Bununla birlikte, nafaka talebinde bulunan eşin ekonomik durumu mahkeme tarafından incelenir ve nafakanın diğer hukuki koşullarını sağladığı doğrulanır.

Boşanmış Eşlerin Yoksulluk Nafakası Talep Etme Hakkı

Yoksulluk nafakası, boşanan eşlerden biri tarafından talep edilebilir. Ancak bu talebin kabul edilebilmesi için aşağıdaki şartların birlikte sağlanması gereklidir:

  • Nafaka talep eden eş, boşanma sebebiyle ekonomik olarak yoksulluğa düşecek durumda olmalıdır.
  • Talepte bulunan eş, boşanmada diğer eşten daha ağır kusurlu olmamalıdır.
  • Nafaka ödemesi yapacak olan eşin mali gücü bulunmalıdır.

Mahkeme, nafaka isteyen eşin çalışma durumu, gelir kaynakları, mal varlığı ve yaşam standartlarını detaylı bir şekilde değerlendirir. Eğer nafaka talep eden eş, kendi geçimini sağlayabilecek bir ekonomik düzeye sahipse, nafaka talebi reddedilebilir.

Erkekler Yoksulluk Nafakası Alabilir mi?

Toplumda yaygın bir yanılgı, yoksulluk nafakasının yalnızca kadınlara verildiğidir. Ancak Türk Medeni Kanunu, kadın-erkek ayrımı yapmaksızın her iki eşin de nafaka talep etme hakkına sahip olduğunu belirtir. Önemli olan, nafaka talebinde bulunan kişinin boşanma sonrası yoksulluğa düşüp düşmeyeceği ve kusur durumudur.

Yargıtay kararları da bu durumu desteklemektedir. Örneğin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 20.12.2016 tarihli kararında, boşanma sonrası yoksulluğa düşecek olan “ağır kusurlu olmayan erkeğe”, ekonomik durumu yeterli olan eşinin (kadının) nafaka ödemesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, boşanma sonrası ekonomik mağduriyet yaşayan erkekler de nafaka talep edebilir, cinsiyet bu kararda belirleyici değildir.

Çalışan Eş Yoksulluk Nafakası Talep Edebilir mi?

Çoğu kişi, çalışan bir eşin nafaka talep edemeyeceğini düşünse de bu doğru değildir. Mahkemeler, çalışan eşin gelir düzeyini ve yoksulluktan kurtulup kurtulamayacağını dikkate alır. Gelir düzeyi, temel ihtiyaçları karşılamaya yetmeyen bir eş, nafaka talep edebilir.

Örneğin, asgari ücretle çalışan bir eş, boşanma sonrası geçim sıkıntısı yaşayabilir. Mahkeme, bu durumda şu kriterleri değerlendirir:

  • Nafaka talep eden kişinin gelirinin temel ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığı,
  • Boşanma sonrası yaşam standartlarında önemli bir düşüş olup olmadığı,
  • Maddi güvencesinin bulunup bulunmadığı.

Yoksulluk Nafakasının Miktarı ve Belirlenme Kriterleri

Yoksulluk nafakasının miktarı, nafaka talep eden eşin ekonomik ihtiyaçları ve nafaka ödeyecek tarafın mali durumu göz önüne alınarak belirlenir. Mahkeme, tarafların ekonomik ve sosyal koşullarını, gelir ve gider dengelerini değerlendirerek hakkaniyete uygun bir nafaka miktarına hükmeder. Amaç, nafaka talep eden tarafın yoksulluktan kurtulmasını sağlayacak temel bir maddi destek sağlamaktır.

Yoksulluk Nafakasını Etkileyen Faktörler

Aşağıdaki tabloda, nafakanın miktarını etkileyen temel unsurlar özetlenmiştir:

Kriterler Değerlendirme Unsurları
Nafaka Talep Edenin Durumu Gelir düzeyi, mal varlığı, çalışma gücü, yaşam standartları
Nafaka Ödeyecek Eşin Durumu Gelir düzeyi, borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sayısı
Amaç Lüks yaşam değil, asgari düzeyde ekonomik güvence sağlamak
Hakkaniyet Nafaka talep edenin mağduriyetini önlerken, ödeyecek tarafın ekonomik zorluk yaşamasını engellemek

Tarafların Ekonomik Durumlarının İncelenmesi

Nafakanın belirlenmesinde en önemli kriter, tarafların ekonomik durumudur. Mahkeme, nafaka talep eden eşin:

  • Düzenli gelirinin olup olmadığını,
  • Mal varlığının temel ihtiyaçlarını karşılamaya yeterli olup olmadığını,
  • Çalışma kapasitesini ve genel yaşam koşullarını detaylı şekilde değerlendirir.

Nafaka ödeyecek tarafın durumu da mahkeme tarafından incelenir. Eğer nafaka ödeyecek eşin düzenli bir geliri yoksa, borçları varsa veya başka kişilere (çocuklar, yeni eş vb.) maddi destek sağlamakla yükümlüyse, nafaka miktarı düşürülebilir veya hiç hükmedilmeyebilir.

Hâkimin Takdir Yetkisi

Mahkeme, nafaka miktarını belirlerken geniş bir takdir yetkisine sahiptir. Hâkim, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını değerlendirirken şu hususlara dikkat eder:

  1. Nafaka talep eden tarafın çalışabilir durumda olup olmadığı,
  2. Eşlerin boşanmadan önceki yaşam standartları,
  3. Nafaka talep edenin mal varlığı veya düzenli gelir kaynakları (kira, maaş, emekli aylığı vb.),
  4. Nafaka ödeyecek tarafın gelir durumu ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sayısı.

Hâkim, bu unsurları göz önüne alarak hakkaniyete uygun bir nafaka miktarı belirler. Bu miktar, ne nafaka talep eden eşin ekonomik mağduriyetini artıracak kadar düşük ne de nafaka ödeyen eşin ekonomik zorluk yaşamasına neden olacak kadar yüksek olur.

Yorum Ekle

Avukat Yasemin Berna Aslanbay, 2015 yılında Ankara Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. Avukatlık stajını bitirmesinin ardından yaptığı mesleki faaliyetlerinin ardından Aslan & Duran Hukuk Bürosu kurucu avukatı olarak meslek hayatına devam etmektedir.

İletişim

+90 552 846 9430
bilgi@avukatyaseminaslanbay.com
Kızılırmak Mah. Ufuk Üniversitesi Cad No: 18 Ambrosia Plaza Kat: 7 D: 58, 06530 Çankaya/Ankara

Takip Et